Astigmat, ülkemizde yaygın olarak görülen bir göz rahatsızlığıdır. Genellikle odaklanma sorunlarından kaynaklanan ve zamanla ilerleyen bu durum, bazı hastalarda kalıtsal olarak genetik yollarla bireyden bireye aktarılabilir. Astigmat, nesnelerin veya kişilerin bulanık görülmesi ve net olarak seçilememesi durumudur. Bu rahatsızlığın giderilmesi amacıyla gözlükler veya lensler kullanılabilir, ancak tam çözüm için astigmat ameliyatları yapılmaktadır.

Astigmat, doğuştan gözlemlenebileceği gibi çevresel etkenlerden de kaynaklanarak gelişebilir. Genellikle anne ve babadan gelen astigmat geni çocukta da görülebilir. Ayrıca, bazı hastalarda şeker hastalığından kaynaklı olarak katarakt gelişimi ve bu yapının kalınlaşması astigmata yol açabilir. Aşırı stres, yorgunluk ve kasların sertleşmesi de astigmatın ilerlemesine neden olabilir.

Astigmat rahatsızlığı, ameliyat öncesinde birçok evreden geçer. Genellikle 5-7 yaş grubunda başlayan bu durum, eğitim sürecinde tahtadaki yazıları okuyamama ile fark edilir. Bu yaş grubundan sonra ilerleyerek, kızlarda 9-10 yaş aralığında, erkeklerde ise 11-12 yaş grubunda belirgin hale gelir. Kalıtsal astigmat sorununu gidermek amacıyla ameliyat, 18 yaşını tamamlamış bireylerde yapılması önerilir. Çünkü lazerle yapılan çizim işlemi sadece bir kez gerçekleştirilebilir. Çizim sonrası oluşabilecek rahatsızlık tekrar nüksettiğinde, astigmat ameliyatı bir çözüm yöntemi olmaktan çıkar.

Astigmat rahatsızlığına küçük yaşlardan itibaren maruz kalan bireylerde, göz hekimleri gözlük veya lens vererek bu durumun ilerlemesini önler. Birey büyüyüp olgunlaştığında, göz üzerindeki astigmatsal durumun ilerlemeyeceği kanaatine varan doktor, kornea üzerindeki görme kusurunu düzeltir. Bu operasyon yaklaşık olarak 10 ila 30 dakika arasında sürer ve hasta 2-4 saat içerisinde hastaneden taburcu edilir. Normal yaşamına dönen kişi, gözlük veya lens kullanmak zorunda kalmaz ve operasyonun ardından altı saat içinde göz sorunlarının ortadan kalktığını hissedebilir.

Astigmat ameliyatı sonrasında hastada kısa süreli göz içinde batma hissi, kızarıklık, kaşıntı ve kuruma gözlemlenebilir. Ancak alınacak ilaçlar ve damlalar yardımıyla bu problemler ortadan kalkar. Ameliyat sonrası göz üzerindeki kaşıntı hissi zamanla yok olur. Hasta normal yaşamına geri döner ancak ilk 5 günlük dönem oldukça önemlidir. Ameliyat geçiren kişi, tozlu ve kimyasal buharların bulunduğu ortamlardan uzak durmalıdır. Ameliyat sonrası oluşabilecek enfeksiyonlar, mikropların yayılmasına neden olabilir ve bu durum göz üzerinde kızarıklık ve şişliklere yol açabilir. Bu tür durumlarda, hemen göz doktoruna başvurulmalıdır. Uzman göz hekiminin önerdiği ilaç ve damla tedavileri ile bu rahatsızlıklar kısa sürede düzelir. Ancak, kişi kendi tedavisini yapmaya çalışmamalıdır, çünkü bilinçsiz bir müdahale göz kaybına dahi neden olabilir. Herhangi bir sorun halinde uzmana danışılmalıdır.