Astigmat, gözün ön tabakası olan korneanın şeklindeki bozulma nedeniyle ışığın doğru biçimde kırılmaması sonucu görüntünün retinada bulanık olarak oluşmasına sebep olan bir görme bozukluğudur. Korneanın yuvarlak değil, yumurta şeklinde olduğu bu durum, iki temel eğri oluşturur. Bu eğrilerden biri yassı, diğeri ise ona göre doksan derece daha diktir. Korneadaki bu iki farklı eğri, ışığı farklı kuvvetlerde kırar ve retinada iki görüntü oluşmasına neden olur. Astigmat genellikle doğuştan gelen bir rahatsızlıktır, ancak saydam tabakada iltihaplanma, cerrahi müdahaleler veya travma sonucu da ortaya çıkabilir.

Kornea normalde düzgün bir yuvarlaklığa sahiptir. Ancak astigmat rahatsızlığında kornea yatay veya dikey ağırlıklı olarak eliptik bir basıklık gösterir, bu da gözde tek odak noktası yerine iki odak noktası oluşturur. Bu sebeple, dikey veya yatay bozulmalar meydana gelir. Normal bir gözün görüşü, astigmatlı bir gözün görüşüne göre tek odaklıdır. Dikey veya yatayda ağırlıklı olarak bir bulanıklık varsa, kişide astigmat var demektir.

Astigmatın klasik tedavisi, göz doktorunun muayenesi sonucu hastaya uygun gözlüğün verilmesi şeklindedir. Verilen gözlüğün sürekli olarak kullanılması çok önemlidir. Gözlüğün sadece okuma veya bilgisayar başında kullanılması yeterli değildir. Doktor tarafından verilen astigmat gözlüğünün sürekli olarak kullanılması gerekmektedir. Bazı dönemlerde gözlük numarası yükselebilir veya düşebilir. Astigmat gözlüğünün düzenli olarak kullanılması, yani uyku dışında her daim takılması gerekir. Ancak gözlük kullanarak astigmat numaranızı düşüremez veya yükseltemezsiniz. Düzenli kullanım veya hiç kullanmama durumlarında kişiye bağlı değişiklikler meydana gelebilir.

Astigmat, genellikle çocuklarda daha çok uygulanan ve kullanılan bir yöntemdir. İlerleyen yaşlarda astigmat ileri seviyelerde değilse tedavi gerektirmez. Rahatsızlığı olan kişilerde kullanım çok değişken belirtiler verebilir. Bunlardan bazıları, kullanımına zor alışılması, kırma kusurunun gözlükle giderilmeye çalışılmasından kaynaklanır. Gözlük ile bu kusur ortadan kaldırıldığında, uzun süreli takmaya devam edilmelidir ki gözün gözlüğe uyum sağlaması sağlanabilsin.

Düzenli kullanım gerektiren gözlükler olduğundan, astigmatlı camlara alışmak zordur. Eğer doktorunuz bu tür bir gözlük önermişse, sürekli olarak alışmak için her gün takıp kullanmak, takmayarak rahatsızlık çekmekten daha kolaydır. Hastalar gözlüklerine iki hafta içerisinde uyum sağlayarak alışmaktadır. Astigmatlı hastalara gözleri için gerçek derecesinde gözlük vermek doğru değildir. Her zaman bir derece düşük verilmelidir. Hastaların gözlüğü kullanabilmesi için gözlük derecesinin biraz düşük olması gerekir. Aksi halde gözlüğün hastanın göz derecesine göre yapılması olumsuz komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar arasında:

Normal derecede verilmiş bir gözlük ile hastanın merdivenden düşme, kaza yapma gibi ihtimalleri yüksektir. Böyle bir durumda hasta ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle göz doktorunuzun size doğru gözlüğü verdiğinden emin olmanız önemlidir. Eğer kişilerde sağlığı engelleyici derecede bir astigmat yoksa gözlük verilmeden de hayatlarına devam edebilirler. Astigmat gözlük genellikle küçük yaştaki çocuklarda daha sık kullanılan bir göz tedavi yöntemidir. Ancak bu gözlükler hastalığın iyileşmesine değil, sadece kontrol altına alınmasına yardımcı olur.